Dünyaya çekik gözlerle bakıp, herşeyden azıcık görebildiğim için olmalı siyah beyaz hiç bir şeye tahammül edemiyorum :) Benim dünyamda rengarenk olacak herşey; çiçekse en pembesinden, güneşse en sarısından ve denizse en derinn mavisinden... Boşuna değil hala oturup çocuklar gibi pastel boyalarla mutluluk resimleri çizmelerim... Ya da bir kaç renkli boncukla saatler boyu uğraşıp, onu her taktığımda ruhumu dinlendirecek anlamlar yüklemelerim... Bir de mutlaka her cümlemin sonunda sımsıcak bir gülümsemem vardır kalbe işleyen... Rabbimin sağ yanağıma koyduğu gamzemin hakkını başka türlü nasıl öderim. Az ama öz dostluklarım vardır, kelimelerim gibi. Konuşarak sarfetmek istemem biriktirdiklerimi, kalemimden dökülürler çoğu zaman... Hayat kurulmuş saat gibi sabahtan akşama aynı rutininde dönerken, benimse bitmek bilmeyen özlemlerim var hala, vuslatımsa onun masmavi gözlerine bakıpta uyanacağım sabaha...
Bloglarda gezinirken rastladım bu minik civcive... Çok şirin değil mi sizce de bende hemen keçelerimi tozlu raflardan indirip uyguladım:) İş bitince de o kadar hoşuma gittilerki bir taneyle yetinmedim doğal olarak... Bu iki minik kuşu diktiğimiz kot çantayı süslemek için kullandım. Ayrıca broş olarak kullanmak içinse pembelerini yapıyorum... Çanta için diktiğimiz dedim çünkü ben sadece fikir aşamasına katılabildim ne yazık ki dikiş dikmeyi henüz öğrenemedim:(
Bunlar çok sade derseniz bir de Sesiber ablamın:) yaptığı kokoş kuşlara bakın derim:)